1 Aralık Dünya AIDS gününde önemli uyarı
Türkiye'de son iki yılda 4300 hasta kayıtlara eklendi. AİDS, HIV virüsü tehlikesine karşı 'risk
Türkiye’de son iki yılda 4300 hasta kayıtlara eklendi. AİDS, HIV virüsü tehlikesine karşı “risk
grupları” sınırlandırılması yapılmamalı, eğitim, mücadele yılda bir değil 365 gün sürmeli
Türkiye’de ilk AIDS tanısı koyulmasının üzerinden tam 30 yıl geçerken, İç Hastalıkları
Profesörü Kadir Biberoğlu HIV enfeksiyonuyla mücadelede “risk grupları” deyiminden
kaçınılması gerektiğini söyledi. “Bu eşcinsellerin, damardan uyuşturucu kullananların
enfeksiyonudur” denildiğinde kişilerin “Bu enfeksiyon benden uzak” sonucu çıkarabileceğine
dikkat çeken Prof. Dr. Biberoğlu, “HIV’in riskli grupların infeksiyonu olmadığının altı çizilmeli,
riskli davranışlardan kaçınmamız gerektiği vurgulanmalı, uyarı ve eğitimler yılda bir değil 365
gün sürdürülmeli” dedi.
1 Aralık Dünya AIDS Günü nedeniyle bir değerlendirme yapan İzmir Kent Hastanesi İç
Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Biberoğlu, dünyada 40 milyon HIV virüslü hasta olduğunu,
Türkiye’de de bu yılın Haziran ayı resmi kayıtlarına göre 9300 hasta bulunduğunu söyledi. HIV
virüsü taşıdığının farkında olmayan ya da tedaviden kaçanlarla bu sayının daha da artacağını
kaydeden Prof. Dr.Biberoğlu, “2 yıl önce ülkemizdeki sayı 5 bindi, 5 ay öncesi resmi kayıtlara
göre sayı 9.300 oldu. Olaya HIV virüsü taşıyan birey olarak değil, toplumsal ve sosyal
boyutuyla bakmak gerek. HIV virüsü ile enfekte olan kişi hemen hasta olmuyor, bu süreç çok
uzun olabiliyor. Ancak bu belirtisiz dönemde virüsün sinsice yayılma ve bulaşma süreci işliyor.
Korunmasız cinsel ilişki, eşcinsel davranışlar , damardan yapılan ortak uyuşturucu kullanımı
ve madde bağımlılığı en büyük risklerdendir. Virüsü taşıyan anne adaylarında ise bebeğe
geçisi mümkün olmaktadır. Dolayısıyla HIV virüsü taşıyan hastalara yaklaşırken korunma
ilkelerini göz önüne almalıyız” diye konuştu.
Prof. Dr. Biberoğlu, cinsel aktif dönemde, özellikle ergenlik döneminde eğitimlerin çok
önemli olduğunu vurgularken, AIDS’le mücadelenin, korunma konusundaki çabaların yılda bir
gün değil 365 gün sürdürülmesi gerektiğini kaydetti. Kişilerin “bana bir şey olmaz” dememesi
için HIV enfeksiyonunun sadece eşcinsellerin, damardan uyuşturucu kullananların hastalığı
olarak düşünmelerini sağlayacak söylemlerden kaçınılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr.
Biberoğlu, şu mesajı verdi:
“Kişilerin ‘Bu enfeksiyon benden uzak’ sonucu çıkarmaması için , HIV’in riskli grupların
infeksiyonu olmadığının altı çizilmeli, riskli davranışlardan kaçınmamız gerektiği
vurgulanmalı. Sağlıklı yaşamın temel ilkelerinden tek eşlilik, korunmasız cinsel ilişkiden uzak
durmak, uyuşturucuyla mücadele ve ortak iğne kullanımından kaçınmak, her gebelikte HIV
testinin rutin olarak yapılması AIDS’ten korunmanın, kaçınmanın en hayati kısımlarıdır.”