ÇOCUĞUNUZUN ÖKSÜRÜĞÜ ALERJİK Mİ?
Kış soğuklarının kendini iyice hissettirdiği bugünlerde çocuklarda soğuk algınlığına
Kış soğuklarının kendini iyice hissettirdiği bugünlerde çocuklarda soğuk algınlığına
bağlı öksürük şikayetleri de arttı. Ancak her öksürük, kış hastalıklarına işaret etmez.
Özellikle geçmeyen ve sık sık tekrarlayan bir öksürük çocuğunuzu esir almışsa,
mutlaka bir çocuk alerji uzmanını ziyaret etmenizde fayda var.
Çocuk Alerjisi ve İmmünoloji Uzmanı Dr. Özlem Sancaklı, alerjik hastalıklarının
aslında bilinenden çok daha yaygın olduğuna dikkat çekerek, “Astım ve alerjik rinit
çocukluk yaş grubunda en sık görülen kronik hastalıklardandır. Eğer bir çocuğun
uzayan ve sık tekrarlayan öksürük atakları oluyorsa, öksürüğe nefes darlığı eşlik
ediyorsa, öksürük nedeniyle hareketleri kısıtlanıyorsa, sık sık hapşırıkları, burun
kaşıntıları, burun tıkanıklıkları oluyorsa ve alerjik hastalıklar açısından ailesel bir
yatkınlığı da varsa, mutlaka astım ve alerjik rinit açısından tetkik edilmesi
gerekmektedir. Pek çok çocuk altta yatan alerjik hastalığın tanınamaması ve tedavi
edilmemesi nedeniyle gereksiz antibiyotik tedavileri almaktadır. Uygun tanı ve doğru
tedavi ile burun mukozası ve bronşlardaki duyarlılığın baskılanması şikayetlerin
gerilemesine ve dolayısıyla çocuğun ve ailenin yaşam kalitesinde artmaya neden
olacaktır” dedi.
ANTİBİYOTİK, İHTİYAÇ OLDUĞUNDA KULLANILMALI
Sancaklı, doğru teşhis konulmadan kullanılan antibiyotik ilaçların ise daha riskli bir
duruma yol açtığını belirterek, “Gereksiz kullanılan ilaçlar vücutta istenmeyen yan
etkilere neden olabilir. Gereksiz antibiyotik kullanılması, çocuğun bağışıklık
sisteminin ve normal bağırsak florasının baskılanmasına ve bakterilerin
antibiyotiklere karşı direnç geliştirip etkinliğinin azalmasına yol açabilir. Bu da
çocuğun gerçekten antibiyotiğe ihtiyacı olduğu durumlarda, antibiyotiklerin etkisiz ve
yetersiz kalmasına neden olur” diye konuştu.
ALERJİ KLİNİKLERİNE BAŞVURUN
Bu açıdan çocuk alerji kliniklerinin büyük önem taşıdığını ifade eden Sancaklı,
“Kliniğimizde alerji testleri ile astım, alerjik nezle, besin alerjileri, ilaç alerjileri, egzama
gibi alerjik hastalıkların tanıları konulup hastalıklarına uygun tedavileri
yapılabilmektedir.” dedi.
Alerjik hastalıkların tedavi sürecinin 4-5 yıl sürebildiğine dikkat çeken Sancaklı,
“Bizim çocukluk çağı astımı olarak tanımladığımız doktor doktor dolaşıp, farklı
antibiyotikler kullanıp, her ay sıkışıp, tıkanıp acillerde hava alan bir hasta grubumuz
bulunmaktadır. Bu grup hastalarda geçirdikleri atakların bronşlarında kalıcı
değişikliklere yol açmasını engellemek için koruyucu tedaviler uygulanması
gerekmektedir. Bu hastaların düzenli tedavi almayıp, atakları sırasında müdahale
edilmesi, akciğerlerinde kalıcı değişikliklere yol açıp erişkin yaşta akciğer
problemlerine yol açabilmektedir. Sanılanın aksine, halk arasında fıs-fıs olarak
bilinen koruyucu ilaçlar bağımlılığa yol açmamakta, uygun doz ve sürede
kullanıldığında ciddi yan etkilere neden olmamaktadır” diye konuştu.
ALERJİK RİNİT OKUL BAŞARISINI DA ETKİLİYOR
Alerjik rinitle ilgili de uyarıda bulunan Sancaklı, “Alerjik rinit özellikle okul çağındaki
çocuklarda sıkça görülebilmektedir. Polenler, ev tozu akarları, hayvan epitelleri veya
küf mantarları alerjik rinite neden olabilmektedir. Tedavisiz kalan çocuklarda sürekli
hapşırık, burun tıkanıklığı ve burun kaşıntısına bağlı olarak uyku kalitesinde bozulma,
kronik yorgunluk, okul başarısında düşüklük ve isteksizlik görülebilmektedir” dedi.