Az Sıvı Tüketimi Taş Hastalığına Neden Olabilir

Yaş farkı gözetmeksizin toplumun yüzde 10’unu etkileyen üriner sistem taş hastalığının, erkeklerde kadınlara göre 3 kat daha fazla görüldüğünü belirten Medical Park Tarsus Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Ahmet Apak, “20-50 yaş aralığında taş hastalığı görülme sıklığı artmaktadır. Aileden gelen genetik durumlar, çevresel faktörler ve beslenme düzeni taş oluşumunu etkilemektedir” dedi.

Az Sıvı Tüketimi Taş Hastalığına Neden Olabilir

Yaş farkı gözetmeksizin toplumun yüzde 10’unu etkileyen üriner sistem taş hastalığının, erkeklerde kadınlara göre 3 kat daha fazla görüldüğünü belirten Medical Park Tarsus Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Ahmet Apak, “20-50 yaş aralığında taş hastalığı görülme sıklığı artmaktadır. Aileden gelen genetik durumlar, çevresel faktörler ve beslenme düzeni taş oluşumunu etkilemektedir” dedi.

Az Sıvı Tüketimi Taş Hastalığına Neden Olabilir
05 Kasım 2021 - 13:28

Üriner sistem taş hastalığı hakkında bilgilendirmede bulunan Medical Park Tarsus Hastanesi’nden Üroloji Uzmanı Op. Dr. Ahmet Apak, ailesinde taş hastalığı öyküsü olan ve daha önce taş düşürmüş kişilerde riskin yüksek olduğunu söyledi. Op. Dr. Apak, “Sıcak iklimlerde yaşayanların terle su kaybı nedeniyle, soğuk bölgelerde yaşayan kişilere oranla daha fazla risk altındadır. Sıvı tüketimi az olan, hayvansal gıdaların fazlaca tüketildiği, fazla tuz tüketiminin olduğu kişilerde taş oluşumu daha fazla görülür” diye konuştu.

İdrar yollarında enfeksiyon neden olabilir

Üriner sistemin herhangi bir bölgesinde taş oluşumu olabileceğini belirten Op. Dr. Apak, “İdrarda erimiş halde bulunan tuzlar (kalsiyum, okzalat, fosfat, ürik asit vb.) çeşitli nedenlerle kristalleşebilir. Bu kristaller birbirine yapışarak sert taşları oluşturur. İdrarda taş üretimini engelleyen maddeler bulunmaktadır. İdrar yolu enfeksiyonu, sıvı alımının az olması, genetik (ailesel), metebolik nedenlerle bu sistem bozulmakta ve taş oluşumu başlamaktadır” dedi.

Bulantı ve kusmalar görülebilir

Hastalığın en sık belirtilerden birinin taşın oluştuğu tarafta aniden ortaya çıkan, bulantı ve kusmaların eşlik ettiği şiddetli ağrı olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Apak, şu bilgileri paylaştı:

“Ağrılar böbrek bölgesinden kasıklara ve karına doğru yayılmaktadır. Nadiren idrardan kan gelmesi, tıkanıklığa bağlı üriner enfeksiyon gelişmesi durumunda yanma da görülmektedir. Erkeklerde ağrı testislere yayılabilir. Bazen de taş oluşumu hiçbir belirti vermeyebilir. Belirtisi olmayan taşlar genellikle metabolik nedenlerle veya enfeksiyon nedeniyle oluşan taşlardır ve tüm böbrek boşluğunu doldurabilirler. Böbrek taşlarının tanısında kullandığımız direkt üriner sistem grafileri yüzde 90 oranında taşları saptamamıza yardımcı olurken, taşın büyüklüğünü, üriner sistemdeki yerini, sisteme verdiği zararı saptamada ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografiden faydalanılmakta ayrıca idrar tahlilleri, kanda üre ve kreatinin değerleri bakılmaktadır.”

Tedavi yöntemleri taşın büyüklüğüne göre değişebilir

Vücutta oluşan taşların tedavisinin taş sayısına, bulunduğu bölgeye ve büyüklüğüne göre değişebileceğini dile getiren Op. Dr. Apak, ''Küçük taşların çoğu (1 cm’den küçük) hastada ek patoloji (idrar kanalında darlık gibi) yokluğunda kendiliğinden düşebilmektedir. Taş düşürme esnasında ağrı kesiciler ve bol sıvı tüketimi ile desteklenmelidir. Teknolojinin tıbba yansıması ile birlikte son dönemde açık cerrahi uygulamaları son derece azalmıştır. Açık cerrahinin yerini taş kırma (ESWL), endoskopik üreter taşı tedavisi ve perkütan cerrahi yöntemleri almıştır” dedi.

YORUMLAR

  • 0 Yorum