14 Mart Tıp Bayramını, Bayram Gibi Kutlamak İstiyoruz!!!

14 Mart Tıp bayramı, Ülkemizi işgale kalkışanlara karşı tepkinin,  vatan, bayrak ve devlet sevdasının timsali, direnişin bir kaynağıdır.

14 Mart Tıp Bayramını, Bayram Gibi Kutlamak İstiyoruz!!!

14 Mart Tıp bayramı, Ülkemizi işgale kalkışanlara karşı tepkinin,  vatan, bayrak ve devlet sevdasının timsali, direnişin bir kaynağıdır.

14 Mart Tıp Bayramını, Bayram Gibi Kutlamak İstiyoruz!!!
14 Mart 2017 - 13:10

14 Mart Tıp bayramı, Ülkemizi işgale kalkışanlara karşı tepkinin,  vatan, bayrak ve devlet sevdasının timsali, direnişin bir kaynağıdır.

14 Mart 1919’da Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’de iki kule arasına dev bir Türk bayrağı asan Tıbbiyelilerin ruhu her daim canlı kalacaktır.

Türk devletine dışarıda kendini bilmez Avrupa ülkelerinin yaptığı düşmanlıklar, içerdeki hainlerin ülkemizi uçuruma götürme için çırpınışları Tüm milletimizde bu ruhun her daim canlı kalmasının da zaruri olduğunu göstermektedir.

Türkiye sevdasını sivil toplum anlayışının baş tacı yapan bizler; ne ülke sevdamızdan, ne ay yıldızlı bayrağımızdan ne de vatan toprağımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Bize bu ruhu emanet eden tıbbiyelilerin emanetlerine her zaman sahip çıkacağız. Onların ruhu şad mekanı cennet olsun.

Bizler 14 Martın ruhunu tüm kalbimizde hissederken, ne yazık ki bugün o ruhun temsilcileri olan doktor ve sağlık çalışanlarımızın karşılaştığı sorunlar her geçen gün artmaktadır.

Resmi rakamlarına göre, son beş yılda şiddete uğrayan beyaz koda bildirilen şiddet vakası sayısı yaklaşık 46 bin 500’dür. Son dokuz ayda yaklaşık 7000 sağlık çalışanı şiddete uğramıştır. Tutuklu yargılamanın kağıt üstünde kalması, şiddet uygulayanlara hizmet alımı ile ilgili bir kısıtlama getirilmemesi ve şiddete karşı yeterince mücadele verilmemesi nedeniyle sağlıkta şiddet her geçen gün tırmanmaktadır. Sağlıkta şiddet ile ilgili bir an önce yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

Her geçen gün artan iş yükü dayanılmaz bir hal almıştır. Bir yılda muayene sayısı 22 milyon artmış, 4 Milyon 770 Bin ameliyat yapılmıştır. İş yoğunluğuna çözüm için planlı bir istihdam politikası hala yürürlüğe konmamıştır.  100 Bin kişiye düşen hekim sayısında OCED ortalaması 339 iken Türkiye’de bu sayı 179’dur.

Ebe hemşire ortalamaları da farklı değildir. Böylesine bir personel açığı varken, 250 bine yakın ataması yapılamayan sağlık çalışanının olması da ayrı bir garabettir. Kadro bekleyen tüm çalışanların bu talepleri konusunda da ne yazık ki somut bir adım atılmamıştır.

Mülakatla memur alımı, Tüm görevde yükselme ve unvan değişiklikleri sınavlarında mülakatın getirilmesinin, devlete olan güvenci ve inancı sarsacak, adam kayırma ve torpili yaygınlaştıracak uygulamalardan da bir an önce vazgeçilmelidir. Bilesiniz ki; KPSS’de soru çalmakla mülakatla memur almanın hiçbir farkı yoktur.

Israrlı ve kararlı mücadelemiz sonucunda aile hekimliklerindeki cumartesi nöbetlerinin kaldırılmasına rağmen, şimdi de yönetmelik değişikliği ile aile hekimlerimiz yeni sorunlarla karşı karşıya bırakılmak istenmektedir.

Kamuda farklı meslek grupları ile ilgili maaş artışları ve bazı tazminatların verilmesi gündeme gelirken ne yazık ki hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarımızın yaşadığı ekonomik sıkıntılar ve talepler göz ardı edilmektedir.

Türk Sağlık-Sen olarak yaptığımız ankete göre çalışanların yüzde 78,9’u aldığı maaş ve döner sermaye ek ödemesinin yeterli olmadığını düşünmektedir.

“Sabit ek ödemenin üzerine ne kadar performansa dayalı döner sermaye alıyorsunuz?' Sorusuna, çalışanların yüzde 39,4’ü performansa dayalı döner sermaye almadıklarını belirtmiştir.”

Ortada böyle bir tablo varken çalışanların temel beklentisi olan ek göstergelerin yükseltilmesi, döner sermayelerin artırılarak emekliliğe yansıtılması gibi taleplere sırt dönülmesi kabul edilemezdir.

30 Yıl hizmet etmiş bir uzman hekim bu gün emekli olsa yaklaşık 2800 tl maaş 101 bin lira ikramiye alacaktır. Oysa bu gün pek çok meslek gurubunun hem maaşı hem ikramiyesi kat be kat fazladır.

2014 yılında mevcut iktidarın söz verdiği, sarı sendikanın da sürekli müjdeler verdiği yıpranma payı ile ilgili ortada hiçbir şeyin olmaması da ayrı bir hezeyandır.

Dağ gibi sorunlar ortada dururken, en güzel, en yakışıklı doktor anketleri, çalışanların forma renkleri, çalışanların saçıyla sakalıyla uğraşılması abesle iştigaldir. 14 Mart’ın övgü dolu kutlama mesajları ile geçiştirilmesini değil icraat istiyoruz.

Bu temennilerle tüm Sağlık Çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramını kutluyor, Millet olarak hepimizin daha huzurlu, aydınlık 14 Martlara ve yarınlara ulaşmamızı diliyorum.

 

                                                                                                     Ahmet DOĞRUYOL

                                                                                                                   Türk Sağlık Sen İzmir-1 Nolu Şb. Başk.

YORUMLAR

  • 0 Yorum