Meslek hastalıklarına dikkat çeken DEÜ Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı İş ve Meslek Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Arif Hikmet Çımrın, önlem alınmaması durumunda hastalığın kronikleştiğini hatta ölümlere yol açtığını söyledi.

 

İş ve Meslek Hastalıkları Uzmanları Derneği (IMUD) tarafından Dokuz Eylül Üniversitesi(DEÜ) ev sahipliğinde gerçekleştirilen İş ve Meslek Hastalıkları Yan Dal Uzmanlık Eğitim Programları; Eşgüdüm Çalıştayı’nda konuşan DEÜ Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı İş ve Meslek Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Arif Hikmet Çımrın, önlem alınmaması durumunda hastalığın kronikleştiğini hatta ölümlere yol açtığını söyledi.

DEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hale Ören, Tıp Fakültesi Dekanı Prof Dr. Oğuz Dicle, İş ve Meslek Hastalıkları Uzmanları Derneği Başkanı Dr. Cebrail Şimşek, Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Kurumu Çalışan Sağlığı ve Güvenliği Dairesi Başkanı Dr. Ahmet Özlü ile çok sayıda davetlinin katıldığı toplantıda konuşan Çımrın, “İnsan sağlığı, insanın yaşam ve çalışma koşulları ile doğrudan ilişkilidir. Çalışma ortamı ve koşulları, insan sağlığını fiziksel, kimyasal, biyolojik ve ergonomik risk etmenleri ile etkileyebilme potansiyeli taşır. Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 30’u, işgücünü oluşturmaktadır. Dolayısıyla çok sayıda çalışanın sağlığı, özgün olarak işyerinden etkilenebilme potansiyelini de taşımaktadır” dedi.

Çalışan yakınlarının işyeri ortamından kaynaklanan risklerle karşılaşma olasılığından bahseden Çımrın, “Bu etkiler, doğal olarak hem ekonomik hem sosyal sonuçlarıyla ülkemizin refahını kötü yönde etkileyebilir. Avrupa Birliğine üye ülkelerde meslek hastalıkları çalışan nüfusun yaklaşık yüzde 4’ünde görülmektedir. Buna göre; ülkemizde her yıl meslek hastalığı sayısının yılda 30 ile 120 bin arasında olması beklenmektedir. Ancak Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından bildirilen hastalık sayısı 500’e ulaşmamaktadır. Meslek hastalıklarına klinik açıdan önlemlerin alınmaması, hastalığın kronikleşmesine hatta kimi zaman da ölümlere yol açmaktadır” dedi.

Çalıştayın amacının farklı programların deneyimlerini paylaşmak olduğunu aktaran Çımrın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Buradaki amaç yaşanan güçlükler ve farklılıkları paylaşarak eğitim araştırma ve hizmet alanlarında işbirliği olanaklarını tanımlamak; eğitim kalitesini yükseltecek çalışmaları tartışmak; kariyer olanakları yönünden durum değerlendirmesi yapmak; Sağlık Bakanlığı’nın stratejik insan gücü planlama çalışmalarında ve Tıpta Uzmanlık Kurulu’nun eğitim müfredatını hazırlamasında dikkate alınması öngörülen noktaları saptamak oldu.”