KORNEANIZA GÖZÜNÜZ GİBİ BAKIN!

Gözün en keskin merceği olan korneada incelme ve sivrileşme ile kendini gösteren Keratokonus, önlem alınmazsa korneanın kaybedilmesi ile sonuçlanıyor. Uzmanlar, ‘kornealcross-linking’ yani çapraz bağlama tedavisi ile hastalığın önüne set çekilebildiğini hatırlatarak, erken tanı konusunda uyarıyor.

KORNEANIZA GÖZÜNÜZ GİBİ BAKIN!

Gözün en keskin merceği olan korneada incelme ve sivrileşme ile kendini gösteren Keratokonus, önlem alınmazsa korneanın kaybedilmesi ile sonuçlanıyor. Uzmanlar, ‘kornealcross-linking’ yani çapraz bağlama tedavisi ile hastalığın önüne set çekilebildiğini hatırlatarak, erken tanı konusunda uyarıyor.

KORNEANIZA GÖZÜNÜZ GİBİ BAKIN!
13 Mart 2015 - 16:37

Gözün en keskin merceği olan korneada incelme ve sivrileşme ile kendini gösteren Keratokonus, önlem alınmazsa korneanın kaybedilmesi ile sonuçlanıyor. Uzmanlar, ‘kornealcross-linking’ yani çapraz bağlama tedavisi ile hastalığın önüne set çekilebildiğini hatırlatarak, erken tanı konusunda uyarıyor.

Gözünüzün ışığa duyarlılığı arttı ve cisimlerin etrafında halkalar görmeye başladıysanız; bunlarla eşzamanlı olarak gece görüş problemleri de yaşıyorsanız Keratokonushastası olabilirsiniz. Hastalığı, bu belirtilerle tanımlayan Şifa Üniversitesi Hastanesi Tıbbi Direktör Yardımcısı ve Göz Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Murat Uyar, “Gözümüzün en ön tabakası kornea adlı saydam tabakadır. Kornea tabakası; objelerin net olarak görülebilmesi için gerekli en önemli optik elemanlardan, kırıcılık gücü en yüksek olanıdır. Diğer bir deyişle gözün en güçlü merceğidir. Korneanın ilerleyici miyop ve astigmat ile birlikte incelmesi ve sivrileşmesiyle oluşan hastalığa Keratokonus adı verilir. Hastalık, genellikle ergenlik döneminde başlar ve 35-40 yaşlarına kadar ilerlemeye devam eder. Bu hastalarda oluşan ilerleyici miyopi ve astigmatizma gözlüklerle tam olarak düzeltilemez ve gözlük numaraları sık sık değişir. Eğer erken tanı konmazsa hastalık ilerlemeye devam eder ve sonuçta korneada kalıcı iz veya leke gelişimi gerçekleşir ki bu aşamadan sonra uygulanabilecek tek tedavi yöntemi kornea naklidir” bilgisini paylaştı.

HER YIL 3500 KİŞİYE KORNEA NAKLİ YAPILIYOR

Yıllık kornea nakil rakamlarını örnek vererek olayın ciddiyetine dikkat çeken Uyar, “Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2014 yılında ülkemizde 3 bin 598 kornea nakli gerçekleşti ve bugün itibariyle de halen 3 bin 333 kişi kornea nakli için sıra bekliyor. Korneanın kaybedilmesinde Keratokonus hastalığı önemli bir etmendir. Bu hastalığı maalesef her topografi cihazı ile saptamak da mümkün değil. Bu nedenle modern topografi cihazlarıyla muayene esastır. Hastalığın teşhisi konar konmaz da eğer hastanın yaşı 25 veya altında ise yapılacak ilk tedavi yöntemi kornealcross-linking, yani Türkçesiyle çapraz bağlama tedavisidir. Daha yaşlı hastalarda ise hastalık 6 aylık aralarla takip edilerek ilerleme devam ediyorsa çapraz bağlama tedavisi yapıyoruz. Bu tedavi ile birlikte korneanın gerilim ve torsiyon kuvvetlerinde yüzde 70 oranında artış oluşur ve böylelikle yüzde 80-90 oranında Keratokonus hastalığının ilerlemesi durduruluyor. Çapraz bağlama tedavisinde amaç hastalığın ilerlemesini durdurmaktır. Ancak kornea yapısının güçlenmesi ve kornea dikliğindeki kısmi azalmaya bağlı görme artışları da olabiliyor. Böylece hasta Keratokonus’un ilerlemesi sonucu kaçınılmaz olabilen kornea naklinden kurtuluyor. Hastalık stabilize olduktan sonra ise hastalığın evresine ve hastanın tercihine bağlı olarak gözlük, lens veya korneal halkalar uygulanacak tedavi yöntemleri olarak karşımıza çıkıyor” diye konuştu.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum