Teknoloji, beyin tümörü hastalarından yana

Son teknoloji ile özellikle beyin tümörlerinin tanı ve tedavisinde önemli gelişmeler olduğunu açıklayan Anadolu Sağlık Merkezi Patoloji Uzmanı Prof. Dr. Önder Öngürü, “Tanı koymak için kullandığımız son teknoloji ve yeni yöntemler sayesinde artık hastanın tümörüne göre tedavi planlanıyor. Tedaviler artık kişiye özel planlanıyor. Bu da başarıyı artırıyor. Tüm bu tedaviler de patoloji uzmanlarının verdiği bilgiler sayesinde planlanıyor” dedi

Teknoloji, beyin tümörü hastalarından yana

Son teknoloji ile özellikle beyin tümörlerinin tanı ve tedavisinde önemli gelişmeler olduğunu açıklayan Anadolu Sağlık Merkezi Patoloji Uzmanı Prof. Dr. Önder Öngürü, “Tanı koymak için kullandığımız son teknoloji ve yeni yöntemler sayesinde artık hastanın tümörüne göre tedavi planlanıyor. Tedaviler artık kişiye özel planlanıyor. Bu da başarıyı artırıyor. Tüm bu tedaviler de patoloji uzmanlarının verdiği bilgiler sayesinde planlanıyor” dedi

Teknoloji, beyin tümörü hastalarından yana
13 Nisan 2023 - 16:41

Tıp teknolojileri alanında en önemli gelişmelerin beyin tümörlerinin tanı ve tedavisinde yaşandığını belirten Anadolu Sağlık Merkezi Patoloji Uzmanı Prof. Dr. Önder Öngürü, “2000’li yıllarda tümörlerin gen dizilimlerinin, DNA içindeki bütün genetik değişikliklerinin ortaya konması önemli bir aşama oldu. Genetik değişiklikleri saptamada yeni nesil gen sekanslama önemli rol oynadı. Beyin tümörlerinin DNA’sı incelenerek farklı bulgular saptandı ve sınıflandırılması neredeyse tamamen değişti. Böylece bazı beyin tümörlerinin davranışını daha iyi anladık. Moleküler genetik değişikliklerin belirlenmesiyle tümörleri daha iyi tanıyoruz. Patolojinin sağladığı bilgiler tedaviyi daha etkin kıldı” diye konuştu.
 
Hasta ve yakınlarının patoloji sonuçlarını çabuk öğrenmek istediklerini belirten Prof. Dr. Öngürü, “Özel boyama yöntemleri, hatta moleküler analizler dahil çoğu vakanın incelemesini ortalama iki gün içinde tamamlayıp raporluyoruz. Gerekli gördüğümüzde ek moleküler tetkikler yapıyoruz” dedi.
 
Hasta öyküsü, radyoloji sonuçları, ışık mikroskobu bilgileri, bunlara eklenen bulgular birleştirilerek tanı konduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Öngürü, “Tümörün moleküler genetik değişikliklerini ekliyoruz. Pek çok parametrenin dikkate alınarak yapıldığı bir inceleme bu. Beyin tümörleri için ekibin deneyimi, merkezin beyin tümörleri konusunda özelleşmiş olması önemli. Kanserde pek çok branşın bulunduğu bütüncül yaklaşım çok önemli. Beyin kanserlerinin tanı ve tedavisinde rol oynayan ekipte radyolog, nörolog, patolog, cerrah, radyasyon onkoloğu ve tıbbi onkolog yer almalı” açıklamasında bulundu.
 
Beyin özellikli yapısı nedeniyle tümörün yerleşim yerinin önemli olduğunu vurgulayan Patoloji Uzmanı Prof. Dr. Önder Öngürü, “Tümör beyin sapındaysa, biyopsi almak zor olabilir. Beyni örten zarın dış yüzündeyse doku almak, tümörün çıkarılması daha kolay. Patolojiye beyin tümörlerinden doku iki şekilde gelir. Cerrahi işlem ile tümör çıkarılarak gönderilir, çıkarılamayacak yerdeyse stereotaktik biyopsi alınabilir. Bu biyopsi görüntüleme sistemiyle beyne girilip, küçük doku parçaları alınır, patoloji bölümüne iletilir. Gelişen teknoloji ile hibrit ameliyathanede özel nöronavigasyon sistemleri kullanılarak tüm işlemler gerçekleştiriliyor. Hata payı ve risk çok düşük seviyede” olduğunu belirtti.
 
Beyinde en sık metastatik tümörlerin görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Önder Öngürü, “Vücudumuzun başka yerindeki kanserin beyne sıçramasıyla ortaya çıkan tümörlere sık rastlıyoruz. Akciğer ve meme kanseri beyne en çok giden tümörler. Metastatik tümörler dışında bir de ‘primer’ dediğimiz beynin kendine ait olan tümörleri var. Bunlar içinde de beyin zarlarından gelişen tümörleri ve beynin içerisindeki nöronlara desteklik yapan hücrelerin tümörlerini sık görüyoruz” dedi.
 
“Beyin tümörü” dendiğinde çoğu insanın korktuğunu söyleyen, oysa gelişen tanı ve tedavi yöntemleri sayesinde artık beyin kanserlerinin de başarılı bir şekilde tedavi edilebildiğini vurgulayan Prof. Dr. Önder Öngürü, “Bu korku aslında hem doğru hem de değil. Beyin zarlarından gelişen tümörlerin çoğu ameliyatla çıkarılabiliyor veya radyoterapi ile tedavi edilebiliyor. Hastaların birçoğu da hayatını normal bir şekilde sürdürebiliyor. Bunların nüksetme ihtimali düşük oluyor. Nüksetse de tekrar ameliyatla çıkarılabiliyor veya radyoterapiyle tedavi edilebiliyorlar. Çocukluk çağı beyin tümörleri içerisinde de pilositik astrositomlar var, bunlar da genellikle iyi seyrediyorlar. Ancak kötü huylu tümörler de var maalesef. Glioblastoma dediğimiz ve yaşlı hastalarda pratikte sık karşılaştığımız tümörler çok hızlı seyrediyorlar” diye konuştu.
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum